18 Temmuz 2016 Pazartesi

Giresun'dan Batum'a Karadeniz Turu






En çok gitmek istediğim yerlerin başında Karadeniz geliyordu.Onu da 2016 temmuz itibariyle gerçekleştirdim. İnsan hayatında bir kez bu güzellikleri bir kere görmeli, yeşile , oksijene, doymalı diye düşünüyorum.



Bizim turumuz Giresun'dan başladı.Giresun diyince turların çok tercih etmediği ama bütün Karadeniz'i gezdiğim hafta boyunca güzelliğinin ve doğallığının hiç bozulmadığı Kümbet'e gittik. Özellikle et yemek istiyorsanız tercih etmeniz gereken tek yer diyebilirim.Zaten hem et satılan hemde pişirilen mahalle kasabı tarzı çok sıradan dükkanlar var. Hiç sıradan diye düşünmeyin mutlaka et, karalahana çorbası ve isterseniz fasulye yemeği yiyin. Ben özellikle eti öneriyorum.Fırınlarının da pidesi meşhur.Organik peynir,bal,yağ satılıyor.Çam balı ve çiçek balı bulunuyor.Ben çam balını çok beğendim.





Giresun kalesiyle,fındığıyla ve özellikle deniziyle çok güzel bir şehir. Biz Giresun'a Şebinkarahisar,Dereli,Kümbet yolu üzerinden geçtik. Yol boyunca sürekli şelaler, birbirinden eşsiz manzaraların olduğu dağlar,çiçekler, inekler,koyunlar,kuzuların görsel şölene dönüştüğü bir yoldu.

Giresun'a giderseniz mutlaka Giresun kalesine çıkın.Semaver ile çay alıp içme imkanınız var.Fiskobirlikten fındık ve fındık ezmesi, kadayıfı alabilirsiniz. Yemek için Yetimoğulları'nda pideyi tavsiye ediyorum.

Biz Giresun'dan Gümüşhane'ye geçtik.





Gümüşhane



Gümüşhane çok küçük, fazla gelişmemiş, kayaç bir yapının dibinde bir il.Fırınlarında  mis gibi kolot ekmeği ve kete ve pideleri süper.Her yerde pestil,köme, dut satan dükkanlar mevcut.Gezilecek yerler konusunda Gümüşhane de Türkler, Rumlar ve Ermenilerin beraber yaşadığı, yıkık dökük te olsa kilise,cami,hanlar ve hamamların beraber olduğu  Süleymaniye Mahallesini ve Süleymaniye Camisini ziyaret edebilirsiniz.Ayrıca Torul ilçesinde Damlataş mağarasının bir örneği olan Karaca Mağarası'nı ziyaret edebilirsiniz.



Karaca Mağarası


Süleymaniye Mah.



Uzungöl




Gümüşhane'den geçişimiz Zigana Köyüne uğrayarak Hamsiköy oldu.Sütlacı ile meşhur olan Hamsiköy gerçekten bir doğa harikası.Zigana et yiyip, Hamsiköy'de de sütlaç yiyerek Maçka üzerinden Uzungöl'e geçtik.





Uzungöl





Uzungöl yeşilin her tonunun bir bir göreceğiniz süper manzaraya sahip göl ve yeşilin kucak kucağa yerleştiği bir yer.Uzungöl de laz böreği, karalahana dolması, mısır, kuymak yiyebilirsiniz.







Boztepe'den Manzara


Trabzon şehir olarak gördüğüm en güzel şehirlerden bir tanesi.Bir tarafı deniz, bir tarafı orman.Tadını çıkarmak için Trabzon'un meşhur simidinden alıp Boztepe'ye çıkıp ,bir semaverde çay oh tadına doyum olmaz.Eğer biz daha değişik birşeyler yemek isteriz derseniz. Çardak pide de döner ve pideyi kaçırmayın derim. Biraz daha ilerlere giderseniz Akçabat da Nihat Usta da yayık ayranı,piyaz ve köfte tek kelimeyle süper...
Atatürk Köşkü

Gezmek için Atatürk Köşkü, Ayasofya, Boztepe,mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.Gitmişken Sürmene'den bıçak, tereyağı ve peynir almayı da unutmayın derim.Yöreye özgü peştemal,örtü tarzı tekstil ürünlerini Bedesten de bulabilirsiniz. Trabzon merkezde bakırda çok satılıyor ama bana biraz pahalı geldi.Kahramanmaraş'tan çok daha ucuza almıştım.


Rize'de Çay Bahçeleri
İşlenmeye Gelen Çaylar

Rize çay bahçelerinin yanyana sıralandığı çok yeşil bir şehir.Rize'ye gitmişken yanyana çay fabrikalarıda sıralı.Normal marketlerde satılmayan organik çaylar almanız hatta çayın nasıl işlendiğini izlemeniz mümkün. Biz Doğuş Çay ve Çaykur fabrikalarına gittik. Bu arada öğrendiğim çayın kaliteli olmasını belirleyen nokta kuruttukları sıcaklık.Eğer yüksek sıcaklıkta bir an önce kurumasını isterseniz daha az kaliteli çay ortaya çıkıyor.Normal de 98 derece kurutuyorlarmış.En ufak kalan kalitesiz çaylardan da poşet çay yapıyorlarmış.






Rize'ye gitmişken meşhur rize dokumaları var.Bütün ilin her yerinde gördüğünüz mağazalardan alabilirsiniz fiyatlar pek değişmiyor. Ayder Yaylası, Zil Kale,Gelin tülü şelalesini ve çok fazla tabelaların işaret ettiği yaylalar var.Vaktiniz olursa gezebilirsiniz ama yolları gerçekten çok kötü.Yol boyunca alabalık tesislerinide unutmamak gerekir. Alabalığı ister satın alın isterseniz kiremitte,kızartma şeklinde yiyebilirsiniz.Ben özellikle kırmızı benekli alabalık tavsiye ediyorum.Bu balık dereden tutukları en güzel alabalık....Diğer balıklar oluşturdukları havuzlarda kendileri yetiştiriyorlar.




Rize'den çıkıp Batum'a geçmek için Hopa'da yerel bir tur ayarladık. Batum'a özellikle bu şekilde turla gitmek bireysel gitmekten daha doğru bir davranış olduğunu gidince birkez daha anladık...

Sınır kapısındaki uzun kuyruklar ve neticesinde Batum'a ulaştık.Yanınızda bulunacak olan kafa yapacak ilaçlara,ağrı kesicilere ve eskimiş nüfus kağıtları ile geçişe izin vermiyorlar.
Güvenliğiniz açısından da pek güvenli bir ülke değil.
















 
 


İlgilenenler için her yer çokca bulacağınız Casinolar var.Ülkede Türk yatırımcılar oldukça çok ama gelişmemiş bir ülke.Sovyetler Birliğinin etkileri hala sürüyor.Halka evler devlet tarafından verilmiş.Evler kişilerin gelir seviyelerine, statülerine göre renklendirilmiş.Kişiler evlerine müdahale edemiyorlar.

Ne yenir diye sorarsınız valla ülkeye girince o kadar pis ki hiç birşey yemek istemeyeceksiniz. Bizi rehber Mevlana diye bir Türk lokantasına götürdü. Belki  oranın en temiz yeriydi.
Gezilecek yerler konusunda sahili gerçekten çok güzel, Botanik Bahçesi harika.Teleferiğe binerek tepeden tüm şehri görebilirsiniz. Batum Piazza Meydanı,ters bina, Medea Heykeli, Alfabe Kulesi,Akşamları 21:00 dan sonra başlayan su gösterileri görülmeye değer.Ayrıca kendi arabanızla geçecek iseniz benzin sudan ucuz , gezi bedavaya bile gelir :)





En son durağımız Artvin. Ardahan, Erzurum sınıra kadar dayandık. Artvin kıyıdan uzak, kıvrıla kıvrıla giden bir yokuş üzerine konumlanmış bir şehir..En tepeye çıkıca gördüğünüz manzara mükemmel.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder